29 Eylül 2014

Gece midir ?

Gece midir insanı hüzünlendiren,
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen ?
Gece midir seni bana düşündüren,
Yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen ?
Özdemir ASAF

Gece gece Özdemir Asaf'la başladım yazmaya. Gece midir insanı hüzünlendiren diye sormuştu. Çok düşünmeye gerek yok aslında. Cevap çok basit. Hayır. Hayır gece değil. Aslında gece. Ama direkt olarak değil. Tamam haklısınız çok basit demiştim ama pek de net olmadı cevabım. Şöyle açıklayayım. Bizi hüzünlendiren gece değil, gecenin gelmesiyle birlikte, kendimizi içinde bulduğumuz yalnızlık. Evet asıl cevap yalnızlık. Nasıl diyordu Kayahan, "El ayak çekilince, Sohbetler tükenince, Dostlar eve gidince, Bu geceler işkence…" İşte aynen böyle. Herkes köşesine çekilip, kendinle başbaşa kaldığında yalnızlık çöker insanın üstüne. İşte o yalnızlık var ya o yalnızlık, alır götürür seni. Nereye mi? Gitmek istediğin yere, olmak istediğin zamana. Astral bir yolculuk yaparsın. Gitmek istediğin yere gidemediğin, olmak istediğin yerde, durumda, zamanda olamadığın için bir özlem kaplar içini. Hiç gitmediğini, görmediğini özlersin, hiç sahip olamadığını, hiç elde edemediğini. Özlem içten içe kemirir ruhunu. Hayal kırıklığını da getirir beraberinde. Tüm bunlardır aslında seni hüzünlendiren. Yani öyle tek başına gece değildir insanı hüzünlendiren. Beraberinde getirdikleridir. Ona eşlik edenler. Beni gece gece yazdıran da onlardır. Yalnızlık, özlem, hayal kırıklığı... Açılışı Özdemir Asaf'la yapmıştım, bari kendim kapatayım.


öyle çok özledim ki seni, 

sen dönsen de durmam ben giderim. 
vuslatın değil hasretinle yaşadım, 
dönme, istemem ben sensiz de ederim... 
SEDAT SÖZEN